Saturday, November 6, 2010

Bu kalabalık Kıvanç için

Mersin'de bir mağaza açılışına katılan Kıvanç Tatlıtuğ izdihama yol açtı. Yaklaşık iki bin kişi, ünlü oyuncuya dokunabilmek için birbiriyle yarıştı.

ntvmsnbc ve Ajanslar
Güncelleme: 11:19 TSİ 06 Kasım. 2010 Cumartesi

MERSİN - DHA'nın haberine göre; Yenişehir İlçesi Gazi Mustafa Kemal Bulvarı’ndaki bir mağazının açılışına Kıvanç Tatlıtuğ da davet edildi. Ünlü oyuncuyu görmek isteyen hayranları, mağazaya adeta akın etti. Aşırı kalabalık nedeniyle özel güvenlik görevlilerinin yanı sıra polis de önlem aldı ve cadde araç trafiğine kapandı.

Tatlıtuğ’un mağazaya gelmesi ile hareketlenen yaklaşık iki bin kişi, izdihama neden oldu.

Mersin Valisi Hasan Basri Güzeloğlu, Büyükşehir Belediye Başkanı CHP’li Macit Özcan, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanı Faik Burakgazi'nin de katıldığı açılış sonrası özel güvenlik görevlileri, Kıvanç Tatlıtuğ’u mağazadan güçlükle çıkarttı.


Wednesday, April 14, 2010

TRT Al Turkiya

Erdoğan’ın hatırına TRT izleyeceğiz

TRT’nin Arapça kanalı El Türkiye'nin açılışı Arap basınında geniş yankı buldu. Bazı yorumcular Arapça kanalı olumlu buldu, bazıları emperyalist hedeflerin bir parçası olarak gördü.

Derleyen: Halil ÇELİK
ntvmsnbc
Güncelleme: 14:53 TSİ 09 Nisan. 2010 Cuma

İSTANBUL - TRT’nin Arapça kanalının 4 Nisan'da yayın hayatına başlamasıyla birlikte Arap basınında kanala ilişkin farklı birçok haber ve yorum yayınlandı.

Bazı Arap yazarlar yeni kanalı başbakan Erdoğan’ın Davos formundaki çıkışıyla birlikte değerlendirip, Osmanlı’nın yeniden dönüşü bağlamında değerlendirirken; bazı kalemler temkini elden bırakmadı ve yeni kanalı bölgeye yönelik benzer Arapça kanallar kuran ABD, İngiltere, Almanya, Rusya, Fransa ve Çin’in kültür emperyalizmi kapsamında değerlendirdi.

Londra’da Arapça yayımlanan El Kuds El Arabi gazetesinden Zehra Mer’i ‘Erdoğan’ın hatırına TRT izleyeceğiz’ başlıklı makalesinde, Arap insanın bilincinde Erdoğan’ın Arap-İsrail çekişmesindeki tutumlarındaki dolayı büyük takdir topladığını ve Arapların bir çok acılarında yanlarında duran Erdoğan hatırına El Türkiye kanalını kabul edeceklerini belirtti.

Mısır’ın El Ehram gazetesinden Said Alloundi ‘Arap medyası nereye gidiyor?’ başlıklı makalesinde, "Türkiye’nin Arapça kanal kurmasındaki hedefleri ve yeni Osmanlı emelleri beni ilgilendirmez. Asıl tartışılması gereken konu; Arap dünyasının, Amerikan, Fransız, Alman ve İtalyan televizyonları tarafından neden yol geçen hanı gibi kullanıldığıdır.

Irak’taki Amerikan işgaliyle birlikte açılan "El Hurra", Bush yönetimi tarafından Araplara demokrasi müjdeleme amacı taşıyordu. Fransa 24 ise bu ülkenin politikalarını yansıtıyor. Arap bölgesinin medya bağlamında hedef alınması, dünya için bu bölgenin jepolitik ve stratejik önemini yansıtıyor. Ancak bu eli kolu bağlı durmamızı meşrulaştırmaz.

BU KANALLAR YATAK ODAMIZA GİRDİ
Uluslararası medya organlarının saldırısı, tarihteki Moğol saldırılarına benziyor. Ancak şimdi bu saldırılara karşı koyacak tek bir Arap medya sistemi yok. Arap düşüncelerini Batı'ya taşıyabilecek bir medyamız yok. Bu yabancı kanallara, Arap kanallarıyla yanıt vermeliyiz. Özellikle de uydu kanalı kurmak zor değil artık. Bir başka ifade ile Türkiye, Rusya, Fransa ve ABD, Arapça kanallarıyla yatak odalarımıza girebilirler. Hiç kimsenin bunu durdurma imkanı yok. Ancak bu konu bizi ilgilendirmiyormuş gibi başımızı kuma gömmeyelim"

TÜRK KANALI ZORLAYARAK DEĞİL, ÇIKARLAR IŞIĞINDA BAŞARILI OLACAK
Katar El Arap gazetesinden Adnan Ebu Muti ise "Türkiye medya kapısından Arap dünyasına giriyor" başlıklı makalesinde, Türkiye’nin Arapça kanal adımını neden şimdi attığını sorguluyor. Arap bölgesine yönelik benzer Arapça kanalların açıldığını ancak sonuçların cılız kaldığını belirten yazar şunları kaydediyor:

"Arap ülkelerinin içinde bulunduğu uygarlık gerileyişi, gelenek ile modernlik arasındaki çekişme ve değerler sisteminin çöküşü sebebiyle bölgenin kimliği kayboldu. Bu gerileme medya sahasında da yansıdı. Bu boşluğu da yabancı medya dolduruyor. Kanımca Türkler, Arap ve Türk toplumları arasındaki büyük benzerlik ve ortak tarih sebebiyle Araplara yönelik televizyon kanallarında başarılı olacaklar. Diğer ülkelerin kanalları bu özelliğe sahip değil. Kendi siyasi ve ekonomik çıkarlarını gündeme taşıyorlar, ama istenen başarıyı elde edemediler. AKP hükümeti politikasının Arap komşularla izlediği uzlaşı dili, yeni Türk kanalının zorlama ve tehditle değil, karşılıklı çıkarlar ışığında hedeflerine ulaşmasına destek olacaktır.”

ERDOĞAN'IN GAZZE TUTKUSUNU DÜRÜST BULUYORUM
TRT Arapçanın açılış törenine katılan Cihad El Hazin, El Hayat gazetesindeki köşesinde ‘Geçmişimiz bir, geleceğimiz bir’ başlıklı bir makale yazdı. Erdoğan’ı Kudüs ve Gazze’ye yönelik tutkularında dürüst bulduğunu belirten yazar, Erdoğan’ın konuşmasını Arapça ifadelerle süslemesinin ve ‘doğuya sırtımızı dönmeden Batıya yöneldik’ diye vurgu yapmasının kendisini sevindirdiğini yazdı.

HOŞGELDİN EL TÜRKİYE
Londra kaynaklı El Şarkulevsat gazetesinden Diana Mukallid ise ‘Hoşgeldin El Türkiye’ başlıklı makalesinde, Türkiye’nin Arapça kanalının, Rusya El Yevm, Fransa 24 ve hatta BBC Arabic kanallarından daha fazla ilgi gördüğüne dikkat çekerek kanalı değerlendirmek için henüz erken olduğunu, ancak El Türkiye kanalının bir haber kanalı olmaması sebebiyle diğer ülkelerin Arapça kanallarına benzemediğini, drama, sanat, haber ve ekonominin karışımı genel bir kanal olacağını belirtti. Türkiye’nin yeni medya deneyiminin siyasi tutumlara bağlı olup olmayacağının takip edilmesi gerektiğine vurgu yapan Mukallid, yeni kanalın Arap ülkelerinin içinde bulunduğu temel sorunlara kör kalmaması temennisinde bulundu.

BİZ DE TÜRKÇE KONUŞALIM
Lübnan El Rey gazetesinden Muhammed Harrub ise ‘Biz de Türkçe konuşalım’ başlıklı makalesinde Erdoğan’ın TRT Arapça kanalının açılışında yaptığı konuşmasındaki ‘ortak dili konuşabiliriz’ ifadelerine atıfta bulunarak, bu adamın ve partisinin birçoklarının rekabet ettiği Arap pastasından bir parça istemekte kararlı olduğunu belirterek, Arap sisteminin ve medyasının içine düştüğü kötü duruma dikkat çekiyor.

Arap rejimlerinin kendi toplumlarını bu kanallardan korumak istediklerini ancak Arap semalarındaki dikkat çekici bu ‘saldırıya’ karşı hiç bir şey yapmadıklarını ifade eden yazar Fransızca, Almanca ve Farsça konuşma çağrısı yapanlar gibi Türkçe konuşma çağrısı yapmamızın komik bir yanının olmadığını belirtiyor.


kaynak : ntvmsnbc.com

Wednesday, February 10, 2010

Arapların sevdiği dizilere teşvik geliyor




03/01/2010 radikal

Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, 'Türkiye'nin imajına ve Türk malı kullanımına katkı sağlayacak dizilere tanıtım teşviki vermeyi düşünüyoruz. Arap ülkelerinde herkes randevularını Türk dizilerine göre ayarlıyor. Türk ürünleri ve markaları bu dizilerde vurgulanacak' dedi

İSTANBUL - Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, Arap ülkelerinde gösterilen ve büyük ilgi gören Türk dizileri aracılığıyla Türkiye’nin imajını ve Türk malı kullanımını ciddi oranda artırabileceklerini belirterek, Dış Ticaret Müsteşarlığı’nın (DTM) ihracat destekleri kapsamında bu dizilere tanıtım teşviki vermeyi düşündüklerini bildirdi.
Dış ticaretten sorumlu bakan Çağlayan, Birleşik Arap Emirlikleri ziyaretine ilişkin gazetecilere yaptığı açıklamada, Arap ülkelerinde gösterilen Türk dizilerinin çok ciddi izleyicisi olduğunu ifade ederek, Arap ülkelerinde insanların randevularını Türk dizilerine göre ayarladığını söyledi.

İhracat desteği kapsamı
Çağlayan, şunları kaydetti: “Biz de dedik ki; kendimize durumdan bir vazife çıkartabilir miyiz? Madem böyle bir pazar yakalamışız. Biz burada ne yapabiliriz? Biz burada Türkiye’yi çok ciddi bir şekilde tanıtabiliriz. Türk imajını ve Türk malı kullanımını çok ciddi bir şekilde artırabiliriz. Çok kısa bir süre içinde dizi ve film yönetmenlerini Ankara’ya davet edeceğim veya biz İstanbul’a gideceğiz. Bunlarla bir araya geleceğiz. Burada Türk malı ve Türk imajını vurgulayalım diye... Diyeceğiz ki; örneğin, bu film ve dizilerde bir arabaya binilecekse yerli arabaya binilecek, bir kıyafet giyilecekse yerli kıyafet giyilecek. Türk ürünleri ve markaları bu dizilerde vurgulanacak. Arap ülkelerinde gösterilen ve büyük ilgi gören Türk dizileri aracılığıyla Türkiye’nin imajını ve Türk malı kullanımını ciddi oranda artırabiliriz. DTM’nin ihracat destekleri kapsamında Arap ülkelerinde gösterilen, Türkiye’nin imajına ve Türk malı kullanımına katkı sağlayacak dizilere tanıtım teşviki vermeyi düşünüyoruz.
Bunu kafamızda ham olarak çalışıyoruz. Bunlar bir düşünce, buradan mutlaka bir şey çıkartmamız lazım. Şimdi bunlar bilinçsizce yapılıyor, bunu bilinçli yapmamız lazım. Bunu yönetilebilir, bilinçli hale getirebilmek ve bundan azami en büyük faydayı sağlayabilmeyi amaçlıyoruz. Bu film ve dizilerde sadece Türk malının kullanımını sağlamak değil, aynı zamanda Türk yaşam tarzını da tanıtmak istiyoruz.”

Su akar Türk bakar...
Çağlayan, DTM’nin ihracat destekleri verdiğini anımsatarak, bu konuyu da bir tanıtım grubu konsepti içine sokmayı düşündüklerini bildirdi. Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Balkanlar’da Türk ürünleri ve Türk yaşam tarzının yansıtılması için arayışta olduklarını ifade eden Çağlayan, nelerin ve nasıl yapılması konusunda çalışma içinde olduklarını dile getirdi. Bir diğer konunun da, bu ülkelerde tanınan Türk oyuncularının yapacağı yemek programı ve benzeri programlarda, Türk kültürünün ve Türk ürünlerinin tanıtımı yapmak olduğunu belirten Çağlayan, bu konuda tüm taraflarla bir toplantı yapacaklarını ve toplantıda nelerin yapılabileceğini masaya yatıracaklarını söyledi.
Çağlayan, “(Su akar Türk bakar) yapmayalım. Burada böylesine bir imkan yakalamışken, ben bu imkandan Türkiye’nin tanıtımı, Türk imajı ve bununla beraber mutlak surette ticari anlamda bir fayda elde etmenin yolunu arıyorum” şeklinde konuştu. Türkiye’nin hizmet ihracatının 2008 yılında 34 milyar dolar, ithalatının ise yaklaşık 17 milyar dolar seviyesinde olduğunu belirten Çağlayan, Türkiye’nin hizmet ihracatında 17 milyar dolar fazlası olduğunu kaydetti. Bakan Çağlayan, Türkiye’nin Orta Doğu, Afrika ve Balkan coğrafyasında olan Türk dizi ve filmlerine olan ilgiyi çok iyi değerlendirmesi gerektiğini, bunun Türk ekonomisine ciddi anlamda bir katkısı olacağını vurguladı. Çağlayan, yoğun iş temposundan dolayı dizi izlemeye vakti olmadığını da sözlerine ekledi.

İhraç edilen dizi ve filmler
Türk dizileri ve filmlerinin, Türk Cumhuriyetleri, Orta Doğu, Afrika ve Balkan coğrafyasındaki birçok ülkede seyredildiğini hatırlatan Çağlayan, şunları şöyle sıraladı: ‘Yunanistan’da Yabancı Damat ve Bir İstanbul Masalı var. Bulgaristan ve Romanya’da Gümüş dizisi var. Hollanda’da Asmalı Konak, Romanya’da Binbir Gece... Kazakistan ve Özbekistan’a satılan diziler; Asmalı Konak, Deli Yürek, Kınalı Kar, Acı Hayat, Zerda, Berivan, Kurtlar Vadisi, Aliye, Bir İstanbul Masalı, Çocuklar Duymasın ve Aşka Sürgün... Azerbaycan’da ise Çocuklar Duymasın, Kurtlar Vadisi, Binbir Gece, Asmalı Konak, Deli Yürek, Kınalı Kar, Acı Hayat, Zerda, Berivan, Aliye, Bir İstanbul Masalı ve Aşka Sürgün. MBC kanalı 22 Arap ülkesine yönelik yayın yapıyor. Bu kanalda yayınlanan dizi ve filmler ise şöyle; Çemberimde Gül Oya, Ihlamurlar, Altında, Gümüş, Elveda Derken, Kırık Kanatlar, Yersiz Yurtsuz ve Babam ve Oğlum...’ Çağlayan, MBC’de yayınlanmayı bekleyen film-dizilerin de, ‘Kabuslar Evi’, ‘Haziran Gecesi’, ‘İki Aile’, ‘Menekşe ile Halil’, ‘Sıla’, ‘Asmalı Konak’, ‘Bir İstanbul Masalı’, ‘Aliye’, ‘Annem’, ‘Arka Sokaklar’, ‘Asi’, ‘Berivan’, ‘Bıçak Sırtı’, ‘Genco’ olduğunu bildirdi.

Monday, January 11, 2010

israel gives note to the turkish ambassador over tv series, whcih portrays mossad negatively

İsrail Kurtlar Vadisi'ni şikayet etti

İsrail, Kurtlar Vadisi dizisinden duyduğu rahatsızlığı Türkiye'nin Tel Aviv Büyükelçisi'ne iletti.


ntvmsnbc ve Ajanslar
Güncelleme: 17:42 TSİ 11 Ocak. 2010 Pazartesi

TEL AVİV - İsrail, Kurtlar Vadisi dizisinden duyduğu rahatsızlığı Türkiye'nin Tel Aviv Büyükelçisi Oğuz Çelikkol'u bugün Dışişleri Bakanlığına çağırarak dile getirdi.

Edinilen bilgiye göre, İsrail Dışişleri Bakan Yardımcısı Danny Ayalon, Büyükelçi Çelikkol'a diziden duydukları rahatsızlığı ve üzüntüyü iletti.

İsrail basını da Kurtlar Vadisi adlı dizide, Mossad'ın Türkiye'deki faaliyetlerinin işlenmesini gündeme getirdi, dizinin İsrail karşıtı mesajlar içerdiğini öne sürdü.

İsrail daha önce de TRT'de yayınlanan Ayrılık dizisinden rahatsızlığını dile getirmiş, Filistin'de yaşananları anlatma iddiasında olan dizinin İsrail karşıtı olduğunu ve düşmanlık tesis etmeye yaradığını söylemişti.

TRANSLATION FROM HAARETZ NEWSPAPER

Israel summons Turkey's envoy over controversial TV show

Meanwhile, Deputy Foreign Minister Danny Ayalon on Monday summoned the Turkish ambassador in Israel for clarification regarding a recent television drama depicting actors dressed as Shin Bet officers who kidnap babies.

Just three months ago, a similar diplomatic instance occurred between the two countries after Turkey aired the controversial television drama Ayrilik ("Separation") which featured actors dressed as Israeli soldiers killing Palestinian children.

Saturday, November 21, 2009

‘Aşk-ı Memnu’yu izleyemeyen kadın yolcu, suç duyurusunda bulundu




İhsan YALÇIN/KONYA, (DHA)

KONYA'nın Kulu İlçesi'nde, yolcu otobüsünde birbirleriyle aynı saatte yayımlanan ‘Kurtlar Vadisi Pusu’ ve ‘Aşk-ı Memnu’ adlı dizilerin izlenmesi konusunda yolcular arasında tartışma çıktı. Otobüsteki televizyonda diğer yolcuların isteğiyle ‘Kurtlar Vadisi Pusu’nun açılmasına sinirlenip otobüsten inen 37 yaşındaki N.Ş. adlı kadın yolcu, firma hakkında Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulundu.

Olay, dün gece Aksaray'dan Ankara'ya giden bir yolcu otobüsünde meydana geldi. Otobüs yolcularından N.Ş. adlı kadın, muavine, Kanal D'de yayınlanan ‘Aşk-ı Memnu’ dizisini izlemek istediğini söyledi. Muavin ise o sırada Star TV'de yayınlanan ‘Kurtlar Vadisi Pusu’ adlı dizinin daha çok tercih edildiğini söyledi. N.Ş. ısrarcı olunca, muavin diğer yolculara tercihlerini sordu. Otobüsteki, N.Ş. dışındaki, aralarında kadınların da bulunduğu diğer 19 yolcu, ‘Kurtlar Vadisi Pusu’yu izlemek istediklerini belirtti.

Bunun üzerine ‘Aşk-ı Memnu’yu izlemek isteyen N.Ş. ile diğer yolcular arasında tartışma çıktı. Tartışma büyüyerek sürünce otobüsün şoförü, N.Ş.'ye, “Diğer bütün yolcular ‘Kurtlar Vadisi Pusu’ adlı diziyi izlemeyi tercih ediyor. İsterseniz, sizi Kulu'daki bir dinlenme tesisinde indirebilirim. Paranızı da iade ederim” dedi. Çok sinirli olan N.Ş. de dinlenme tesisinde duran otobüsten indi. N.Ş. ardından İlçe Jandarma Karakolu'na giderek, şoför ve muavunden şikayetçi oldu, ardından da otobüs firması hakkında Kulu Cumhuriyet Savcılığı'nda suç duyurusunda bulundu.

Saturday, August 22, 2009